2. TEKNOLOJİ STRATEJİ VE CANSIZ KAYNAKLAR
2003
YALÇINER, Ahmet Cevdet
ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara, 2003.
@conference{YALÇINER2003,
title = {ENDER (FREAK) DALGA, SOLUĞAN (SWELL) DALGA, REZONAS (SEICHE) DALGA, GEL-GİT DALGASI, DEPREŞİM (TSUNAMI) DALGASI; ÖZELLİKLERİ VE ÖRNEKLERLE KARŞILAŞTIRILMASI},
author = {Ahmet Cevdet YALÇINER},
url = {http://www.akuademi.net/USG/USG2003/TSCK/tsck01bsb.pdf},
year = {2003},
date = {2003-10-01},
booktitle = {ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara},
abstract = {Rüzgarlar, fırtınalar, astronomic, sismik, volkanik ya da başka etkenlerle ortaya çıkan deniz dalgaları, onları yaratan etkenlere ve deniz ortamının durumuna göre farklı özeelikler gösterirler. Bu dalgalar arasında ender (freak) dalgalar, soluğan (swell) dalgalar, gel-git dalgası, depreşim (tsunami) dalgası gibi dalgalar diğer dalga tiplerine göre daha uzun peryotludurlar. Bu dalgaların fiziksel özellikleri ve kıyılardaki etkileri birbirinden farklıdır. Bunlar arasında yer alan “ender dalga” olarak isimlendireceğimiz dalga türü, düzensiz dalgalar dizini olan hemen hemen her fırtınada, çok kısa aralıklarla ortaya çıkan, bir veya iki dalgadan oluşan, yüksekliği bazen çok büyük olabilen dalga türüdür. Bu tür dalgalar, kıyılarda veya genel olarak da açık denizlerde fırtınalar sırasında herhangi bir an ortaya çıkıp, çok kısa sürede teknelerin ve hatta büyük gemilerin alabora olmasına neden olmaktadır. Bidirinin ilk bölümünde, ender dalgalar, özellikleri ve örnekleri ile anlatılmaktadır.<BR>Göller veya kapalı denizler ya da körfezler ve limanlar gibi yarı kapalı basenlerde hareket eden küçük genlik ve peryotlu dalgalar, bir sure sonra kıyılardan yansımalar ve girişimler sonucunda, içinde bulundukları su ortamında uzun peryotlu yüksek genlikli dalgaların oluşmasına neden olabilirler. Bu tür uzun peryotlu dalgalar, basen ya da denizin serbest salınımları olarak bilinirler ve rezonans ya da seyş olarak isimlendirilirler. Bu dalgaların peryotları ve genlikleri basenin biçimi, sınır şartları ve yansıma özelliklerine bağlıdırlar. biçimindedir. Buna gore her basen ya da kapalı su hacminin serbest salınım dönemleri farklı değerlerdedir. Bildirinin bu bölümünde, basenlerin serbest salınım dönemleri fiziksel olarak açıklanmakta, doğada limanlarda, körfezlerde gözlenen serbest salınımlar anlatılmakta, düzensiz geometrik özelliklere sahip basenlerin serbest salınım dönemlerinin elde edilmesi için geliştirilen hızlı ve başarılı bir sayısal yöntem (Yalçıner ve Pelinovsky, 1997) verilmekte, çeşitli uygulamalar sunulmaktadır.<BR>Dünya, ay ve güneşin çekim kuvvetleri nedeyle denizlerde görülen öğk uzun peryotlu dalgalar gel-git dalgası olarak isimlendirilerler. Bu tür dalgaların peryotları genel olarak 6 ya da 12 saattir. Ancak genlikleri dünyanın farklı yerlerinde büyük farklılıklar gösterirler. Sunulan bildirinin bu bölümünde gel-git dalgaları anlatılarak örnekler verilmiştir. <BR>Denizin herhangi bir bölgesinde yerel olarak oluşan depreşim nedeniyle ortaya çıkan dalgalar (depreşim dalgaları), Japonca'da tsunami olarak adlandırılmakta olan uzun dönemli dalgalardır. Bu dalgalarıın fiziksel özellikleri, oluşumu, hareketi ve kıyılardaki davranışları konusunda yapılan güncel araştırmalarla yeni bulgular elde edilmekte, böylece depreşim dalgasının doğal afet olarak yapabileceği etkileri saptayabilmek ve korunmak için yöntemler geliştirilmektedir. Bildiri kapsamında dalganın fiziksel özellikleri anlatılarak, oluşumu, derin denizden kıyılara doğru hareketi, kıyılarda, sığ sularda ve karadaki davranışları hakkında bilgiler verilmektedir. <BR>Bildirinin karşılaştırma bölümünde, yukarıda anlatılna uzun dönemli dalgalar çeşitli örneklerle karşılaştırlarak, etkileri anlatılacaktır. Anahtar kelimeler: Ender dalga, rezonans, seyş, gel-git dalgası, depreşim dalgası, tsunami, serbest salınım, modelleme.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
ÖZTÜRK, Hüseyin; GÖRGÜN, Mesut
DOĞAL KAYNAK VE DEPREM ŞİDDETİNİ ARTTIRICI BİR FAKTÖR OLARAK YERALTISUYU, GÜNEYBATI İSTANBUL Conference
ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara, 2003.
@conference{ÖZTÜRK2003b,
title = {DOĞAL KAYNAK VE DEPREM ŞİDDETİNİ ARTTIRICI BİR FAKTÖR OLARAK YERALTISUYU, GÜNEYBATI İSTANBUL},
author = {Hüseyin ÖZTÜRK and Mesut GÖRGÜN},
url = {http://www.akuademi.net/USG/USG2003/TSCK/tsck02isi.pdf},
year = {2003},
date = {2003-10-01},
booktitle = {ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara},
abstract = {İstanbul’un güneybatısında Zeytinburnu, Bakırköy, Avcılar, B Çekmece bölgesinde kireçtaşı - kiltaşı ardalanmalı Neojen formasyonları yer alır. Bu formasyonlardaki zengin yer altı suları 1966 yılında koruma altına alınmış, yeni kuyu açılması ve su üretimi yasaklanmıştır. Bununla birlikte aşırı yapılaşma, illegal kuyu açılması, evsel ve endüstriyel amaçlı aşırı yeraltısuyu çekimi yeraltısularının kirlenmesine ve bozulmasına neden olmuştur. <BR>Yeraltısularının kireçtaşları içinde dolaşımı, çözünmeye neden olmakta, oluşan boşluklara sürekli madde kaçarak, zeminde madde kaybı yaşanmaktadır. Bu madde kaybı, bir deprem sırasında homojen olmayan deformasyonların ve büyüyen deprem şiddetinin en önemli sebebidir. 17 Ağustos 1999 depreminde özellikle Avcılar civarında ivme artışlarının ve hasarların nedeni, deprem öncesi oluşan madde kaybı ve deprem sırası oluşan su basıncı olmalıdır. Sonuç olarak yeraltısularınca zengin jeolojik ortamlarda, hem yeraltısularını korumak, hem de doğal afetlerden sakınmak için yerleşime müsaade edilmemelidir. Anahtar kelimeler: Deprem şiddeti faktörü, yeraltısuyu, İstanbul},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
OKUMUŞ, İbrahim; DÜZGÜNEŞ, Ertuğ; ATASARAL, Şebnem; ŞAHİN, Ahmet
AVRUPA BİRLİĞİ SU POLİTİKASI VE SU KALİTESİ DÜZENLEMELERİ Conference
ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara, 2003.
@conference{OKUMUŞ2003,
title = {AVRUPA BİRLİĞİ SU POLİTİKASI VE SU KALİTESİ DÜZENLEMELERİ},
author = {İbrahim OKUMUŞ and Ertuğ DÜZGÜNEŞ and Şebnem ATASARAL and Ahmet ŞAHİN},
url = {http://www.akuademi.net/USG/USG2003/TSCK/tsck03usu.pdf},
year = {2003},
date = {2003-10-01},
booktitle = {ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara},
abstract = {Su kaynakları yönetimi ile ilgili 1975 yılından beri yürütülen uygulamaları yeterli bulmayan Avrupa Birliği 2000’li yıllara yeni bir “Avrupa Su Politikası” ile girmiştir. Yaklaşık 10 yıldan uzun süren bir tartışma ve geniş bir konsültasyon sonucu hazırlanan düzenleme, 2000 yılı sonunda “AB Su Çerçeve Direktifi = Water Framework Directive” (Direktif 2000/60/EC) olarak yasalaşmıştır. “Daha temiz su, daha fazla toplumsal katılım” sloganını kullanan yeni su politikasının temel amaçları; su koruma kapsamının tüm yüzey ve yer altı sularını kapsayacak şekilde genişletilmesi, belirli bir tarihe kadar tüm sularda belirlenen kalite düzeyinin sağlanması, akarsu havzalarını esas alan su yönetimi, emisyon limitleri ve kalite standartlarında "ortak yaklaşım", su fiyat politikası ve “kullanan veya kirleten öder” anlayışı, daha fazla sivil katılım ve daha işlevsel ortak yasal mevzuat olarak özetlenmektedir. Bu bildiride söz konusu Su Çerçeve Direktifinin temel esasları, hedef uygulamaları ve aday ülke olarak Türkiye için önemi irdelenmektedir. Anahtar kelimeler: Avrupa Birliği, su politikası, su çerçeve direktifi, water framework directive, Türkiye},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
ÜNAL, Murat M
NEREYE GİDİYORUZ? Conference
ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara, 2003.
@conference{ÜNAL2003,
title = {NEREYE GİDİYORUZ?},
author = {Murat M ÜNAL},
url = {http://www.akuademi.net/USG/USG2003/TSCK/tsck04dsd.pdf},
year = {2003},
date = {2003-10-01},
booktitle = {ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara},
abstract = {Çevre jeolojisi, jeolojik bilginin çevre sorunlarını çözme, çevreye zarar veren bozunmaları en aza indirme, doğal veya değiştirilen çevrenin kullanılması sırasında elde edilen kazanımları arttırmak amacıyla uygulanmasıdır (Pehlivan ve Yılmaz, 1998). Anahtar kelimeler:},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
YALÇINER, Ahmet Cevdet; KÖKSAL, Yeşim
LAV HAREKETİ, HEYELAN VE TSUNAMI OLUŞUMUNA BİR ÖRNEK: STROMBOLİ, 30 ARALIK, 2002 Conference
ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara, 2003.
@conference{YALÇINER2003b,
title = {LAV HAREKETİ, HEYELAN VE TSUNAMI OLUŞUMUNA BİR ÖRNEK: STROMBOLİ, 30 ARALIK, 2002},
author = {Ahmet Cevdet YALÇINER and Yeşim KÖKSAL},
url = {http://www.akuademi.net/USG/USG2003/TSCK/tsck07ysy.pdf},
year = {2003},
date = {2003-10-01},
booktitle = {ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara},
abstract = {Sicilya’nın kuzeyinde, 160000 yıllık bir geçmişi olan Stromboli adası 38.8 N, 15.2 E koordinatlarında, 3 km çapında, 900 m yüksekliğinde bir adadır. Adanın ortasındaki tepede, son yıllarda aktivitesini artırmış bulunan bir volkan krateri yer almaktadır. Bu volkandan çıkan lav, önceleri var olmayan Stromboli adasını son 160 000 yılda oluşturmuştur. Kış mevsimi yaklaşık 300 kişinin yaşadığı ada yaz mevsiminde 3000 kişilik nufusa ulaşır. Son yüzyılda 1907, 1912, 1935, 1936, 1938, 1939, 1941, 1943, 1944, 1946, 1949, 1952, 1954, 1955, 1956, 1958, 1959, 1966, 1967, 1971, 1985, 1989, 1993, 1995, 1996, 1998, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003 yıllarında patlamalar ve lav akışı gerçekleşmiş olup, halen aralıklı olarak devam etmektedir. Kraterden çıkan lav doğu yamaçtan yavaşça denize akmakta, hem denizde hem de yamaçta birikerek çok dik bir eğim oluşturmaktadır. 28 Aralık 2002 tarihinde meydana gelen şiddetli patlamalar ve artan lav akışı, 30 Aralık 2002 tarihinde 13:15 civarında önce deniz tabanında, 10 dakika sonra da yamaçta olmak iki ayrı heyelan yaratmış, bu heyelanlar nedeni ile denizde oluşan tsunami dalgası adanın en önemli iki yerleşim yeri olan San Vincenzo, ve Ginostra yerleşimlerinde hasar yaratmış, yoluna devam eden dalga, yaklaşık 5 mil güneyde yer alan küçük Panarea adasının iskele yakınında da hasara neden olmuş ve dalga etkisi Messina boğazına kadar ulaşmıştır. Sonraki aylarda 9 Nisan 2003 ve 22 Haziran 2003 tarihlerinde de iki ayrı patlama daha meydana gelmiştir. Adada 21-23 Haziran tarihlerinde uluslararası araştırma ekibi Costas Synolakis, Emile Okal, Anna Manucci ve Gianuca Pagnoni yapılan teknik inceleme ve tanıklarla görüşme sonrası, adada yeni kurulmuş olan Italya Sivil Savunma Ajansına ait gözlemevinde çalışmalar tamamlanmıştır. Stromboli volkanının son yıllarda gösterdiği aktiviteler, lav çıkışı, lav akımı, kütle birikmesi, heyelan ve dalga oluşumu konusunda güzel bir örnek olup önemli bilgiler elde etmemize yardımcı olmaktadır.<BR>Bu çalışma, yerinde gözlemler, ölçümler ve değerlendirmeler ışığında, lav akışı, sualtı ve su üstü yamaçta kütle birikimi, heyelanın ve buna bağlı olarak tsunami dalgası oluşumu, dalganın hareketi ve kıyılardaki etkilerini, 30 Aralık 2002 Stromboli örneği üzerinde anlatıp tartışmaktadır. Anahtar kelimeler: Lav, heyelan, tsunami, volkan, Stromboli.},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
ILGAR, Rüştü; HALEF, Salem
ULUSLARARASI SULAR KONUSUNDA TÜRKİYE’NİN YAPMIŞ OLDUĞU ANLAŞMALARA GENEL BİR BAKIŞ Conference
ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara, 2003.
@conference{ILGAR2003,
title = {ULUSLARARASI SULAR KONUSUNDA TÜRKİYE’NİN YAPMIŞ OLDUĞU ANLAŞMALARA GENEL BİR BAKIŞ},
author = {Rüştü ILGAR and Salem HALEF},
url = {http://www.akuademi.net/USG/USG2003/TSCK/tsck05bsb.pdf},
year = {2003},
date = {2003-10-01},
booktitle = {ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara},
abstract = {Sınır aşan sularda her ülkenin, kendi sınırları içinde bulunan akarsu mecraları üzerindeki su kütleleri üzerinde tasarruf sahibi olmak isteyince, ister istemez diğer ülkeyi yada ülkeleri etkilediği görülmüştür. Böylece, sınır aşan sularda su paylaşımı konusunda ülkeler arasında, kullanım vb çeşitli sorunlar yaşanmaktadır. Sorunların yaşanmaması, mevcut sorunların aşılması için gerek uluslararası gerekse de ilgili taraf ülkeler arasında çeşitli kurallar, normlar ortaya konulmuş, anlaşmalara gidilmiştir.<BR>Uluslararası alanda, en büyük bağlayıcı hükümler içeren düzenlemeler BM Uluslararası Hukuk Komisyonu, Dünya Bankası, Uluslararası Hukuk Derneği, Dünya Su Komisyonu gibi kuruluşların öncülünde ortaya çıkarılmıştır. Bunun sonucunda uluslararası suların kullanımı konusunda çeşitli deklerasyonlar yayınlanıp kurallar konulmuştur. Ancak üzerinde tam olarak görüş birliğine varılmamış olması, yaptırım gücünün az olması yada kısmen olması nedeniyle tam anlamıyla sorun olmaktan çıkarılamamıştır. İşlerlik kazanan anlaşmalar, ancak görüş birliğine tam olarak varılmış iki ülke arasında olmuştur.<BR>Devletlerarası su paylaşımı konusunda ilk adım 1966 Helsinki Konferansıyla atılmıştır. BM tarafından oluşturulan Uluslararası Hukuk Komisyonu, Helsinki Konferansı sonrası itibariyle konuyla ilgili araştırmalar yapıp çalışmalarını yürütmüştür.<BR>Bu çalışmada Türkiye, ile komşu devletler arasında ikili anlaşmaya gidilmiş ve taahüt altına alınmış anlaşmalar üzerindedurulmuştur. Anahtar kelimeler: Sınır aşan sular, anlaşma, su paylaşımı,Türkiye},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
ESİN, Tülay
YAPILARA EKOLOJİK ÖZELLİK SAĞLAYAN SU KORUNUMU STRATEJİLERİNİN BELİRLENMESİ Conference
ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara, 2003.
@conference{ESİN2003,
title = {YAPILARA EKOLOJİK ÖZELLİK SAĞLAYAN SU KORUNUMU STRATEJİLERİNİN BELİRLENMESİ},
author = {Tülay ESİN},
url = {http://www.akuademi.net/USG/USG2003/TSCK/tsck06asa.pdf},
year = {2003},
date = {2003-10-01},
booktitle = {ULUSAL SU GÜNLERİ 2003, 1-3 Ekim 2003, Ankara},
abstract = {Yapılar, yaşam döngüleri boyunca, çevresel değerler üzerinde olumsuz etkilerde bulunmaktadırlar. Bu etkiler, yapılaşmanın bütün aşamalarında, doğal kaynak kullanımı ve atık üretimi nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Yapılaşma faaliyetleri sırasında tüketilen ve kirletilen, önemli doğal kaynaklardan bir tanesi de sudur. Suyun, sonsuz bir kaynak gibi, sürdürülemez şekilde tüketilmesi, önemli çevre sorunlarına neden olmaktadır. Bu sorunlar, bazı ülke ve bölgeler için daha da önemlidir.<BR>Çevresel, aynı zamanda ekonomik yararlar sağlayan su korunumu ile ilgili uygulamalar, ekolojik/sürdürülebilir/çevre dostu yapı vb diye nitelendirilen yapıların sahip olduğu en önemli özelliklerdendir. Bu özellik, yapı malzemesi hammaddesinin elde edilişi, malzemelerin üretimi, yapının gerçekleştirilmesi, kullanımı ve atık haline geldiği aşamaları kapsayan süreçte, suyu etkin ve kirletmeden, doğal dolaşımını ve yapısını bozmadan kullanma strateji ve yöntemleri kapsamaktadır. Bütün bu aşamalardaki su etkinliği, yapının toplam su etkinliğini belirlemektedir.<BR>Bu çalışmada, yapılaşma faaliyetlerinin su üzerindeki olumsuz etkileri açıklandıktan sonra, bunları en aza indirerek su korunumu sağlayan strateji ve yöntemler, bu yöntemlerin ülkemiz için uygunlukları ve uygulanma seviyeleri, tartışılmıştır. Bunlar, yapı içi ve dışındaki yakın çevresinde, suyu az ve kirletmeden kullanmayı amaçlayan uygulamaları kapsamaktadır. Anahtar kelimeler Yapı, ekolojik özellik, su korunumu},
keywords = {},
pubstate = {published},
tppubtype = {conference}
}
Kaynak Gösterimi
Burada yer alan makaleler, 1-3 Ekim 2003 tarihlerinde Ankara’da yapılan Ulusal Su Günleri Sempozyumunda sunulmuş ve Türk Sucul Yaşam Dergisi’nin 1. cilt 1. sayısında (2003) yayımlanmıştır. Makaleleri yayınlarınızda kaynak olarak kullanırken lütfen bu bilgiye yer veriniz.